Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
![]()
Psikolojik Danışman Yusuf Bayalan
yusufbayalan@hotmail.com
Aşkı arayanlara öneriler
20/02/2012 Psikolog ve Çift Terapisti Ayala Malach Pines Aşık Olmak* adlı kitabında, aşık olmada/romantik ilişkilerde etkili olan gözlemlenebilir ve gözlemlenemez değişkenler/dinamikler üzerinde durarak aşık olma sürecine sosyal psikoloji ve klinik psikoloji perspektifinden bakıyor. Pines kitabında aynı zamanda aşkı/sevgiyi arayanlara bazı önerilerde bulunuyor. Bu yazıda, Pines’in söz konusu tavsiyelerini ele alacağız. Bir
romantik ilişkinin ön koşulu, bir tanışmanın olmasıdır. Her ne kadar platonik
aşk; telefonla, elektronik posta yoluyla, telefonla aşk günlük hayatta
karşılaştığımız yaşantılar olsa da bir arada bulunmak bir ilişkinin
başlamasındaki en önemli etkendir. Vakaların sadece %11’nde ilk görüşte aşktan
bahsedilmesi, görüşmelerin
sürekliliğinin önemini bize gösteriyor.
Uzun süreli sosyal ilişkiler kurmak, bir romantik ilişki yaşama
olasılığını artırmaktadır. Bunun için düzenli sosyal faaliyetlere katılmak,
arkadaş gezilerine katılmak, derneklere üyelik vb. işlevsel olabilir. Yüksek
fiziksel ve duygusal uyarı yaratan durumlar(dans, tenis, doğa yürüyüşü, konser
vb.)ın içinde yer almak işinize yarayabilir. Vücudumuzdaki adrenalin
seviyesinin arttığı durumlarda aşka daha açık hale geliriz. Katılacağımız
etkinliklerin gerçekten zevk aldığımız etkinlikler olması kendimizi
kandırmamamız açısından önemlidir. Romantik eş adaylarıyla tanışmadan önce
ruhsal durumunuzu iyileştirmek(tempolu müzik dinlemek, eğlenceli kitap okumak,
keyif verici film seyretmek gibi yollarla olabilir) işinize yarayabilir. İyi bir ruh haliyle etrafa vereceğiniz
mesajlar daha kabul edici olacaktır. Çekicilik
düzeyi size denk arkadaşlar edinmeniz doyurucu ilişki yaşama olasılığınızı
artırıyor. İlk buluşmanızda mümkün mertebe iyi
görünmeye gayret edin. Çünkü dış görünüş, insanların değerlendirmelerinde
ilk kriterler arasında yer almaktadır. Karşı taraf, kişiliğinizi, hayata
bakışınızı ilk görünüşünüzden sonra değerlendirmeye alır. Seçeceğiniz karakter
çok öznel olmasına rağmen sıcak, duyarlı, düşünceli ve mizah duygusuna sahip
partner sizi daha mutlu edebilir. Romantik
eş adaylarınıza olmalarını istediğiniz kişilermiş gibi(eğlenceli, anlayışlı
vb.) davranın. Karşı tarafı değiştirme gücünüz olmasa da etkileme gücünüz vardır. Ovidius’un önerisini hatırlayın: “Sevilmek için, sevilebilir olun.” Beyaz
atlı prensi ya da sizi bekleyen prensesi aramayın. Geçmişi, dış görünüşü, zeka seviyesi, tutumları, ilgi
alanları vb. size yakın birisiyle uzun soluklu bir ilişki yaşama ihtimaliniz
daha yüksek. Böyle birsini uzakta aramak yerine etrafınızdakiler(komşu, iş arkadaşı, eğitim arkadaşı vb.)e
bakabilirsiniz. Romantik
ilişkilerde hem vermenin hem de almanın önemini hesaba katın. Öncelikli
ihtiyaçlarınızı belirleyin: korunmak, sevilmek, onaylanmak, dinlenmek,
zorlanmak, uyarılmak vb. Eş adaylarınızı bu ihtiyaçlarınızı karşılayabilecekler
arasından seçin. Size çekici gelse bile ihtiyaçlarınızı karşılamayacağını
düşündüklerinize karşı dikkatli olun.
Eş adaylarınıza karşı dürüst, açık, anlayışlı, şefkatli olun. Vericiliğinizde
de sınır koymaya çalışın. Aşırı fedakarlığın da bencillik gibi ilişkiyi olumsuz
etkilediğini unutmayın. İlişkilerinizde
maske kullanmayın. Bazı toplumsal
öğrenmişlikler sizi yönlendirebilir: erkekler güçlü olur, kızlar naz yapar,
peşinden koşturmalısın vb. Unutmayın ki roller sizi belli bir yere kadar taşır.
Kendinizi gerçekçi olmayan bir şekilde kabul edilebilir kılmaktansa sizi
olduğunuz gibi kabul edecek insanları hayatınıza alın. Bu arada sahip olduğunuz
özelliklerin normalliğini de hesaba katmayı unutmayın. Sevebilir
ve sevilebilir olma kabiliyetinize dikkat edin. Unutmayın ki eş seçimlerimiz
bilinçli olduğu kadar bilinçdışı
faktörler tarafından da etkilenir. Şayet bağlanma açısından sorun
yaşıyorsanız(bağlanamama, aşırı bağlanma, kaygılı bağlanma) profesyonel bir
yardım alabilirsiniz. Duygusal
romantik ilişkilerinizde hep aynı hataları yapıyor ya da aynı sorunları
yaşıyorsanız, sorun bilinçdışı
süreçlerinizle ilgili olabilir. Bu yüzden ilişkinizdeki sorunlarda
öncelikle kendinize, duygu, düşünce ve davranışlarınıza odaklanın. Şayet gene
de sorunun karşı tarafta olduğunu düşünüyorsanız, neden “sorunlu” bir kişiye
aşık olduğunuzu ya da neden onca insan dururken “onu” hayatınıza aldığınızı
kendinize sorun. Bu durumda çocukluk döneminizde hayatınızdaki en önemli
figürleri(anne, baba, bakıcı, kardeş, öğretmen vb.) düşünün. Onlarla şu anki
eşiniz/partnerinizin ortak özelliklere sahip olduğunu görme ihtimaliniz yüksek
olabilir. Bu durumda size olumsuz/sorunlu(duygusal olarak uzak, otoriter,
bağımlı, sizi kullanan vb.) olanlar çekici gelse bile siz sağlıklı/sorunsuz
insanlarla yakınlık kurmaya çalışın. Bilinçdışı
tutumlarınızla ilgili farkındalık sağlamaya çalışın. Bunun için kitap
okuyabilir, kadın erkek ilişkileriyle ilgili atölye çalışmalarına
katılabilirsiniz. Günümüzde
ilişkilerle ilgili en önemli farkındalık, erken çocukluk yaşantılarımızın bu
günkü ilişkilerimiz üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olduğu yönündedir. Bu
bakış halk arasında kızların babalarına benzeyen erkeklere, erkeklerin
annelerine benzeyen kadınlara aşık olduğuna dair bir inançla kendini
gösteriyor. Belki burda anne ve babanın yerine “hayatımızdaki en önemli
insanlar”ı koymak daha doğru bir bakış olacaktır. Unutmayın!
Aşık olma ve aşkınızı yaşama şekliniz kişiliğinize
dönük çok önemli ipuçları taşımaktadır. Bu yüzden aşk yaşantınız kendinizi
tanımak için size müthiş imkanlar sunabilir. İlişkilerinizde fedakar olan hep
siz misiniz? Çok kıskanç mısınız? Terkedilme korkusu ilişkinizi beter hale mi
getiriyor? İnsanlara güvenmekte zorluk çekiyor musunuz? İlişkilerinizde
kararları hep karşı tarafa bırakıyorsunuz ya da hep siz mi alıyorsunuz?
İlişkilerinizde kendinizi hep bağımlı gibi mi hissediyorsunuz? Genelde
partnerlerinizi sizden üstün ya da altta olarak mı algılarsınız? Bu ve benzeri sorular sadece ilişkinizi
anlamanızda değil kendinizi tanımanızda da size ipucu sunacaktır. İlişkilerinizde
empatik olun. Kendi ihtiyaçlarınız
kadar karşı tarafın ihtiyaçlarını da hesaba katın. Partnerinizin de sizin ihtiyaçlarınızı
önemseyip önemsemediğine dikkat edin. Yukarıda
dile getirilen öneriler elbette artırılabilir; ancak bu önerilerin şimdilik, ilişkilerinize
dönük farkındalık için iyi bir girizgah olabileceğini düşünüyorum. Muhabbetle… *Aşık
Olmak: Sevgililerimizi Neye Göre seçeriz?, Ayala Malach Pines, İletişim
yayınları, 2010 Yusuf
BAYALAN Psikolojik
Danışman ve İlişki Danışmanı www.facebook.com/yusufbayalan |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
Aşkı arayanlara öneriler - 20/02/2012 |
Aşka dair... |
Terkedilme şeması nedir? - 23/11/2011 |
Gerçek ya da algılanan bir kayıp(ayrılık, terk edilme vb.) olduğunda, kronik anksiyete, üzüntü ve depresyon; bununla birlikte sizden ayrılanlara ya da ayrılacak olanlara karşı yoğun bir öfke hissedersiniz. |
Duygusal yoksunluk şeması nedir? - 15/08/2011 |
uygusal yoksunluk şeması, insanların sahip olduklarını fark etmemelerine rağmen, terapistlerin en çok karşılaştıkları şemadır. Bu şemaya sahip insanlar terapiye çoğunlukla yalnızlık, acı ve üzüntü duygularıyla gelirler... |
Seni seviyorum zorbalığı - 20/07/2011 |
Zamane insanının en çok yatırım yaptığı, günlük dilde ve yazın hayatında en çok kullandığı kelimeler arasında sevgi ve aşk ilk sıralarda yer alsa gerektir. |
Namaz, panik atak ve modern insan - 02/06/2011 |
Danışanlar/hastalar toplumun psikolojik gidişatına dair çok önemli verileri içlerinde barındırırlar. |
Aşk öyküleri ve ilişki terapisi - 24/05/2011 |
Bir çiftin aşk ilişkisini anlamanın en önemli yolu, her iki tarafın da gerçek(yaşanılan) aşk öyküsü ile ideal(olması gerektiğine inanılan) aşk öyküsünü anlamaktır. |
İlişki Terapisi - 14/04/2011 |
Kadın ve erkek, eril ve dişil, anima ve animus insanlığın farklı(tamamen ayrı değil) iki yanı/yüzüdür. Bu iki yan, kendini anlamak ve tamamlanmak için kendisi dışındaki yana(eril dişile, dişil erile) ihtiyaç duyar. |
Post Modern İnsanın Psikanalizi - 02/04/2011 |
Psikoterapist Yusuf BAYALAN 0 212 542 96 16 – 0 505 495 47 27 / mail@yusufbayalan.com |