14/03/2011
Boşanma çocuğu nasıl etkiliyor
21 Şubat2011

Anlaşamayarakyollarını ayıran çiftlerin sayısı her geçen gün artıyor. Eskiden kadınlarekonomik özgürlükleri olmadığı için kötü giden evliliklerini sürdürmek zorundakalıyorlardı. Pek çok kadın için bu durum halen değişmemiş olsa bile diğertaraftan çalışan, kendi ayakları üzerinde duran kadınlar boşanmaistatistiklerini arttırıyor.
Boşanmadan ençok etkilenenler ise hiç kuşkusuz çocuklar. Uzmanlar ayrılma sürecindeçocukların verdiği tepkilerin yaş gruplarına göre farklılık gösterdiğinisöylüyor. Çocukların yaşları ne olursa olsun çoğunda korku, suçluluk, üzüntü,öfke, uyku bozukluğu, ders çalışma isteksizliği görülüyor. Çocuğun bu durumu enhafif şekilde atlatmasında anne ve babaya büyük görev düşüyor.
Türkiye’de heryıl 600 bin çift nikah kıyıyor, buna karşılık 150 bin çift ise boşanıyor. Ve buikinci rakam giderek büyüyor. Tabii zaman değişirken, boşanma sebepleri dedeğişiyor, çağa uyuyor. Hâlâ 100 boşanma davasından 95’inde gerekçe ‘şiddetligeçimsizlik’ ama gerçek çok farklı. Klasik boşanma sebepleri olan aile içişiddet, aldatma, ekonomik sıkıntıların yanı sıra, artık internet, cinseluyumsuzluk, romantizmin bitmesi gibi daha ‘çağdaş’ sebepler öne çıkıyor.İnternetin yaygınlaşması aldatma eğilimini tetikliyor, aldatmalarıkolaylaştırıyor. Aldatma dışında, internet çiftlerin birlikte geçirdiği,birbirine ayırdığı zamanı da azaltıyor.
Yapılanaraştırmalar evliliklerin yüzde 30’unun aldatma, ekonomik yetersizlik, cinselsorunlar, şiddet gibi ciddi sebeplerden dolayı bittiğini gösteriyor. Geriyekalan yüzde 70’lik kısmın elle tutulur, ciddi sebepleri bulunmuyor.
Uzmanlar,paylaşılan zaman ve aktivitelerin azalmasının da evliliğin heyecanınısöndürdüğünü söylüyorlar. Onun için ‘aşkımız bitti, evliliğimiz bitti’diyenlerin sayısı hızla artıyor. ‘Artık bir şey hissetmiyorum’ diye boşanmakisteyen kadınların başını, kariyer sahibi, ekonomik bağımsızlığını kazanmışkadınlar çekiyor. Boşanma avukatı Cengiz Hortoğlu, dava açan kadın sayısındaartış olduğunu belirtiyor: “Daha önceleri kadın şiddete, aldatmaya boyuneğiyordu. Şimdilerde çalışan kadının ekonomik özgürlüğü kadının dava açmaoranını arttırdı. Hatta çoğu kadın kariyerini evliliklerinin önünde tutuyor.Durum böyle olunca da evliliğe verilen emek azalıyor, romantizm bitiyor.Zamanla da aşk bitiyor.” (Not: Adına kayıtlı taşınmazı, gidecek bir baba evi,geçinecek geliri, çalışacak bir mesleği olmayan kadınların çoğu ise hâlâ,mutsuz da olsalar, aldatılsalar da evliliklerini sürdürmek zorunda kalıyorlar.)
Türkiye’deki evli çiftler mutsuz
BugünABD’de her 3 evlilikten sadece 1’i ayakta kalabiliyor. Türkiye’de ise boşanmaoranları şu an için binde 4 civarında. Avrupa ve Amerika’ya kıyaslandığındaTürkiye’de boşanmalar çok daha az. Ama bu oranın Türkiye’de düşük olmasıevliliklerin iyi gittiği anlamını taşımıyor. Uzmanlar bu durumu Türk toplumununboşanmaya sıcak bakmadığından, geleneklerin ayrılmayı yasakladığındankaynaklandığını söylüyor. Bu nedenle boşanmalar az olsa da çiftlerin çoğumutsuz şekilde evliliği sürdürüyor.
Velayet davaları tersine döndü
Günümüzdesadece boşanma sebepleri değil velayet davaları da değişti. Eskiden ailelerçocukları kapmak için yarışırdı. Çocuklar, anneye ya da babaya gösterilmiyordiye çok dava açılırdı. Şimdi ise evliliğine dair ‘her şeyi’ unutmak, geridebırakıp yeni bir hayata başlamak isteyen çiftler çocukları almamak için hukukmücadelesi veriyorlar. Boşanmaların aile içinde ve toplumda daha az tepkiçekmesi, hukuken kolaylaşması ve hızlanması boşanmayı bir ‘özgürlük’ halinegetirirken, bu sefer de çocuklar ayakbağı olarak algılanabiliyor.
Ya çocuklar!
Boşanmalardaen çok etkilenen taraf ne yazık ki çocuklar oluyor. Uzmanlar bu süreçteçocukların verdiği tepkilerin yaş gruplarına göre farklılık gösterdiğini,ayrılma sürecinden en fazla etkilenen yaş grubunun 3-6 yaş grubu olduğunusöylüyorlar. Bu yaştaki çocukların kendilerini ailelerinin odak noktası olarakgördüğünü ve boşanmanın sebebini tamamen kendileri zannettiklerinin altınıçiziyorlar. Çocuklarda “Ben akıllı, uslu olmadığım için annem ile babamboşandı” düşüncesinin hakim olduğunu söylüyor. 7-12 yaş grubundaki çocuklarınboşanma sebebini anne-baba üstüne attığını vurgulayan uzmanlar, 13-18 yaşgrubunun bu süreci çok zor atlattığını belirtiyor. Bu yaştaki ergenlerinuyuşturucuya başlama, kendine ya da arkadaşlarına zarar verme, küfür etme, kötüortamlara girme gibi tepkisel davranışlar gösterebileceklerini belirtiyor.Uzman psikolog Didem Uçak, boşanmasürecinde çocuktaki görülebilecek tepkisel davranışların beslenme sorunları,derslere odaklanamama, konsantre bozukluğu, ders çalışma isteksizliği, uyku bozuklukları,huzursuzluk, saldırgan davranışlar, hırçınlık, tedirginlik, yatak ıslatma,kekemelik, uyumsuzluk gibi belirtiler olabileceğinin altını çiziyor. Uçak,“Çocuk boşanma olayını duyunca kendine evi annem mi, babam mı terk edecek, benkimle yaşayacağım, bana ne olacak gibi sorular sorabilir. Bu anlamda annebabanın çocuğun aklındaki soruları gidermesi gerekir. Bu süreç açıklanırkenebeveynler çocuğa yalan söylememeli. Söylenilen yalanı anlarsa çocukta ailebireylerine güvensizlik başlayabilir. Çocuğa, ‘biz annen ve baban olarakboşanmaya karar verdik, bu bunun sebebi sen değilsin. Her aile mutlu olmak içinevlenir fakat mutsuzluk varsa da boşanma yoluna gider. Biz kendi aramızdakisorunlarımız yüzünden ayrılmaya karar verdik. Hayatımıza evli devam edersekdaha çok zarar göreceksin, bu süreçte en doğru olan ayrılmak. Ayrı evlerdeyaşayacağız ama bu birbirimizi hiç görmeyeceğimiz, iletişimimizi koparacağımızanlamına gelmiyor. Belli aralıklarla anne-baba-çocuk olarak buluşup zamangeçireceğiz. Seni sürekli seveceğiz’ şeklinde açıklamalar yapılmalı” diyor.
Çocuğun beklentileri sorulmalı
Boşanmasadece çocuklar için değil, tüm aile bireyleri için ciddi stres yaratıyor. Busüreci çocuğun öğrenmesi kendi yaşamı ile ilgili önemli bir değişiklik olduğunualgılamasına neden oluyor. Bu dönemde çocuk somut bilgilere ihtiyaç duyuyor.VKV Amerikan Hastanesi pedagoglarındanGüzide Soyak, “Çocuk azgöreceği ebeveynini nasıl bir düzenle göreceğini bilmek ister. Düzenli görüşmeşekline ihtiyaç duyar. Boşanma kararını açıklamak için ebeveynlerin birliktehareket etmesi gerekir. Çocuğa içinde bulundukları durum ve bundan sonrakiyaşam şekli somut ve açık cümlelerle anlatılmalı. Çocuğun bu konuda sorusununolup olmadığı sorulmalı. İtirazları ve soruları bu süreçle ilgili bilgi vehissettikleri ile ilgili fikir edinmenize yardımcı olur” diye konuşuyor.
Anne babalarınortak bir dil ve tutum içerisinde olması gerektiğini vurgulayan Soyak,“Ebeveynlerin boşanmalarının çocuğa olan anne babalık görevlerinideğiştirmediğini, onu her zaman sevmeye devam edecekleri göstermesi gerekiyor.Ailelerin de kendi ilişkileri ile ilgili sorunlarını çocuğun önündeçözmemeleri, suçlayıcı, küçük düşürücü ifadelerin çocuğun kendilik algısına dazarar verdiği unutulmamaları gerekiyor” önerisinde bulunuyor.
Ayrılığı tadan çocuk kolay boşanıyor
Ayrıcaistatistikler anne babası boşanmış ailelerin çocuklarının ilerde daha zorevlendiğini ve daha çabuk boşandığını gösteriyor. Ayrılığı tadan çocuklarevlenmeden önce içlerinde ‘ya benim evliliğim de aynı şekilde olursa’ korkusutaşıyor. Ama uzmanlar evlilik kararı üzerinde çok düşünmenin iyi ve doğru kararalmayı etkilemediğini söylüyor.
Boşanma sürecinden sonra dinlenin
EvlilikTerapileri Enstitüsü Uzman Psikolog Erhan Özden: Evlilik aslında gerçek anlamdayaşadığımız ilk sosyal deneyimimizdir. Evlenene kadar olan ilişkilerimizbelirli bir mesafeye kadar olan, şekli, sınırı belli, kalıplaşmışdeneyimlerdir. Okulda, işte, sosyal hayatımızda yakınlığın bir sınırı vardır.Bu mesafe arkasında da kişi saklanabileceği bir alan bırakır. Evlilik ise bumesafe anlayışınızı tuzla buz eder. Bu yakınlık, kişinin kuytuda kalmış öz zayıflıkduygularının ortaya çıkmasını sağlayan bir ayna görevi görür. Ama evliliğiniiyi değerlendirebilenler bu aynayı kendi onarımlarımları için birer başlangıçhaline getirir. Boşandıktan sonra kimileri onardıkları ile meşgul olurken,kimileri de aynada gördüklerini unutturacak yeni ilişkiler arayışına girer. Amabu süreçte çok dikkatli olmak gerekiyor. Boşanmadan sonra hemen evlenmemekgerekiyor. Bir süre dinlenmek ve kendi iç çatışmalarını çözümledikten sonrayeni bir evliliğe adım atmak en doğrusu. Dikkat edilmesi gereken bir diğer konuise eski eşinin özelliklerinin evliliğin temel problemiymiş gibi görüp, tam zıtözelliklere sahip birileriyle birlikteliğin mantıklı olduğunu düşünmek. Çünkügenelde sorun, yanlış eş seçimi değil, evliliği yanlış yürütmek oluyor. Aslındamesele ilişkiyi yaşayış tarzımızdadır. Siz, kendi başınıza mutlu olamıyorsanızfarklı farklı insanlar tanıyıp durursunuz. Dolayısıyla boşanma döneminievliliği yaşama anlayışınızı güncellemek için kullanmak sağlıklı bir davranışolur.
Çocuk olma lüksümü kaybettim
İlknurÇayırcık (26): Grafik tasarımcısıyım. Evliyim. Annem ile babam ben 6yaşımdayken boşandı. Ayrılma sebepleri de şiddetli geçimsizlikti. Onlarayrıldıktan sonra kardeşimle beraber babaannem ile yaşamaya başladık. Annem de,babam da tekrardan evlendi. İkisinde çocukları oldu. O dönem yaşananlardan epeyetkilendim. Kendimi yalnız hissettim. Çocuk olma lüksümün yok olduğunudüşündüm. Ama şimdi boşanma kararının annem ile babamın aldığı en doğru kararolduğunu anlıyorum. Çevremde boşanmış aile çocuğu çok var. Boşanmalar gittikçefazlalaşıyor. İnsanlar birbirine tahammül edemiyor. Ben ailemden çok fazla dersçıkarttım. İyi bir eş, iyi bir anne olmak istiyorum. Onların yaptıklarıhataları yapmamaya çalışacağım. Çocuğum benim yaşadıklarımı yaşasınistemiyorum. Huzurlu bir ev ortamını ona aşılayacağım.
Hâlâ onların ses kayıtlarını dinliyorum
DilayYalçın (29): Gazeteciyim. Annem ile babam ben 4 yaşındayken ayrıldı. Sadece 5sene evli kaldılar. Boşanmanın sonrasında babam yurtdışına yerleşti. Babamıyılda sadece iki defa görmeye başladım. Yakın çevremde genelde mutlu veistikrarlı evlilikler vardı. Bu nedenle bu ayrılık beni derinden etkiledi.Aradan bu kadar zaman geçmesine rağmen bu durumu atlattığım söylenemez. Halaannem ile babamın evli oldukları dönemden kalma ses kayıtlarını dinliyorum. Amadüşününce iyi ki boşanmışlar diyorum. O zamanlar 4 yaşında bile olsam annem ilebabamın kavgalarını hatırlayabiliyorum. Ayrılmaları gelişimim açısından eniyisi oldu. Şunu anladım ki boşanma bitmeyen bir süreç. Yaşanılan sıkıntılarsadece boşanma aşamasında değil, sonrasında da devam ediyor. Annem ile babamdanyaşadığım deneyimler beni evlilikten soğutmadı. Hatta daha fazla yakınlaştırdı.Önemli olan doğru kişiyi bulabilmek.
Çocuk için eski eş ile işbirliği sağlanmalı
DBEDavranış Bilimleri Enstitüsü’nden Klinik Psikolog Olcay Güner: Boşanmanınçocuklar üzerindeki etkisi sağlıklı bir boşanma evresi geçirip geçirmediklerinegöre değişiyor. Bazen boşanma çocuk için en iyi çözüm yolu olurken, bazen deboşanmadan sonra çocukta yeni korkular ortaya çıkıyor. Boşanma sürecinin çocukaçısından sağlıklı olması için eski eşe karşı olumsuz duygu ifadesinin kontroledilmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra sakin düzenli bir yaşam stili benimsenmeli,disiplin konusunda eski eş ile iş birliği sağlanmalı. Boşanmadan sonra çocuklarile zaman geçirirken televizyon, bilgisayar gibi uyaranların en azaindirgenmesi gerekiyor. Çocuk ile bol bol konuşmak, çocuğa hafif sorumluluklarvermek, yaşına uygun etkinlikleri planlamak, ev ödevleri veya okulu ileilgilenmek ve ziyaretler dışında da çocuk ile iletişimin sürdürülmesigerekiyor. Boşanma kararı çocuğa birlikte, en güvenli ortamda, iki ebeveynin deeşit konuştuğu güvenli bir ortamda açıklanmalı. Ayrılma kararından çocuğunhiçbir şekilde sorumlu olmadığı vurgulanmalı, neden ayrılma kararı alındığıanlayabileceği bir şekilde anlatılmalı. Konuşma sakin ve doğal bir üsluptayapılmalı. Çocuğa, anne babada kalma periyodları ve süreleri hakkında bilgivermeli, eşlik ve ebeveynlik rolleri arasındaki fark vurgulanarak yalnızcaeşlik rollerinin sona erdiği anlatılmalı. Bu konuşma esnasında çocuğunduygularını ifade etmesine izin vermek de çok önemli