Aile Evlilik Çift Danışmanı Dr. Ekrem Çulfa Koçluk ve Psikolojik Danışmanlık Merkezi 0533 3738123
istanbul yaşam koçu 05321583555
kendiminlideriyim@hotmail.com
ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞİ ELİNİZDE (1)
27/03/2015 Hepimiz belli bir
süre sonra ebeveyn oluyoruz. Kendi büyüklerimizden aldığımız kişisel, kültürel
ve genetik miraslarla şekillenip yetişkin olana kadar bir kimliğe bürünüyoruz. Bu
kimlikle hayatımızı devam ettirip, bunu çocuklarımıza yansıtarak, yeni
neslimizi de belirlemiş oluyoruz. Bunu sadece bir aile için değil, bir milletin
tüm aileleri olarak değerlendirirsek, bir milletin istikbalinin ailelere bağlı
olduğunu görebiliriz. Bir çocuk
anne-babasından gördüklerini, duyduklarını, ev içinde anne-babasının konuşma
şekillerini, annesinin ev hanımlığını,
babasının aile reisliğini ve daha birçok davranışları birleştirerek
kendisine örnek almaktadır. Bu sebeple çocuk yetiştirmek bir sanattır. Nasıl
bir ses sanatçısı şarkı söylemek için şan dersi alıyorsa, bir doktor altı sene
eğitim görüp doktor oluyorsa, bir mühendis dört sene okuyarak mühendis
oluyorsa, anne ve babalar da belli bir eğitim sürecinden geçmelidir. Biz anne-babalar
bu konuda kendimizi yetiştirmek durumundayız. Çocuklar bizim
geleceğimizdir. Onlara ne verirsek onu alırız. Yani bir düşünürün dediği gibi;
“Çocuklar doğduklarında kil’e benzerler siz ne şekil verirseniz, çocuk o şekli
alır.”Yapılan araştırmalar, anne ile çocuk arasındaki ilişkinin çocuğun
gelişimi üzerindeki şu sonuçları ortaya koymaktadır.(Gardner, 1978) Doğumdan
kısa bir süre sonra anne ve babadan ayrılıp yuvalara yerleştirilen bebeklerde
gelişim bozuklukları gözlenmiştir. Bu bebekler sık sık hastalanmakta, boyları
ve ağırlıkları yaşıtlarına göre çok geri kalmaktadır. Bu bebeklerde ölüm oranı
yüksek olmaktadır. Bu çocukların eğer onlara anne-baba gibi sıcak ve yakın
davranan bakıcıları yoksa gülmeyi unutmakta, ilgi ve uyarılara geç cevap vermekte,
başı yastığa vurma, yerinde durmadan sallanma gibi alışkanlıklar geliştirmekte,
geç yürüyüp geç konuşmaktadırlar. Yuvalarda her türlü ilgiden ve sevgiden
yoksun olarak yetişen çocuklarda büyüdükleri zaman genellikle şu özellikler
gözlenmiştir.(Yörükoğlu, 1978) ·
Çevreye
karşı kayıtsızdırlar. ·
Kolay
kolay arkadaşlık kuramamaktadırlar. ·
Girişken
değillerdir. · Öğrenmeye
karşı ilgileri az ve okulda başarılı olamamaktadırlar. ·
Konuşma
ve yazılı ifade yetenekleri sınırlıdır. · Sevgiye
karşı duyarsız davranışlar gösterir, insanlara kuşkulu olarak bakarlar. · Birçokları
kavgacıdır. “Çalma” gibi davranış sapmaları görülebilir. Bu açıklamalar özellikle ilk yaş içindeki bebek ile ona bakan kimse arasında çok yakın bir sevgi ilişkisinin önemini ortaya koymaktadır. Burada önemli olan yalnız anne yoksunluğu değil, anne baba ve bebek arasındaki etkileşimin niteliğidir. |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |
Yazarın diğer yazıları |
KENDİNİ GERÇEKLEŞTİREN KEHANET - 10/05/2015 |
Düşüncenin kendini yeniden üretme gücü vardır; insan zihni aralıksız olarak aynı düşünceye maruz kaldığında o düşünce zihni etkisine alır ve onunla bağlantılı diğer bütün düşünceler zihinde baş gösterir. |
AFGANİSTAN - 10/05/2015 |
Afganistan İslam Cumhuriyeti, Orta Asya’da yer alan denize sınırı olmayan bir ülke. |
SABOTAJCINIZI TANIYIN - 18/04/2015 |
Kendini sabotaj; bireye başarısızlığı dışsallaştırma, başarıyı ise içselleştirme olanağı sağlayan bir eylem veya performans ortamının seçilmesidir. |
HAYAT ÇARKINIZ DENGEDE Mİ? - 27/03/2015 |
Hayat çarkımızın gerçekten dönüp dönmediğini kontrol edip, eğer dönmüyorsa, dönmesini sağlamak için elimizden geleni yapmalıyız. |
ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞİ ELİNİZDE (5) - 27/03/2015 |
ÇOCUĞUMUZU NASIL ÖVMELİYİZ |
DAHA İYİ BİR YAŞAM - 27/03/2015 |
Hem kendinize, hem de sorumlu olduğunuz kişiler ve çevrenize karşı daha iyi bir yaşam için yeni bir adım atın. |
ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞİ ELİNİZDE (2) - 27/03/2015 |
BAŞARILI ANNE BABA OLMA |
ÇOCUĞUNUZUN GELECEĞİ ELİNİZDE (4) - 27/03/2015 |
SORUNLARLA BAŞETMEK İÇİN NE YAPABİLİRSİNİZ |
NEDEN ÖNCE BEN? - 27/03/2015 |
Siz yoksanız başka bir şey de yoktur. Siz yoksanız sizin ya da başkalarının çekiciliği de olanaksızdır. |
Devamı |