Kötü karnede abartılı tepki vermemek gerektiği gibi iyi karnede de kontrollü davranılması gerekiyor. Karne gününün çocuk psikolojisinde çok önemli bir yeri olduğunu belirtmekte yarar var.

Notlar ve sınavlar her zaman gerçeği yansıtmasa da hayatı yönlendiren değerlendirmeler arasında yer alıyor. Karne dönemleri her ailede büyük bir heyecan yaşanıyor. Karnenin nasıl olacağı önceden bilinse de yine de bu heyecanın yaşanması kaçınılmaz oluyor. Bu dönemde çocuklarla kurulacak iletişim çok önemli. Kötü karnede abartılı tepki vermemek gerektiği gibi iyi karnede de daha kontrollü davranılması gerekiyor. Çünkü her ikisi de çocuğun başarısı üzerinde büyük rol oynuyor. 

Kötü karnede iyi detaylar bulmaya çalışın

Çocuğunuz eve kötü karne ile geldiyse içinizden ilk olarak ona bağırmak ya da onu cezalandırmak gelebilir. Fakat unutmayın ki bu dünyanın sonu demek değil. Ustaca davranarak bu durumun üstesinden gelebilirsiniz. Kötü karneyi olumluya çevirmenin yollarını şöyle açıklayabiliriz:

1- Bir adım geri çekilerek olaylara üçüncü bir göz gibi bakabilmeyi deneyin ve durumu başka açılardan değerlendirmeye çalışın.

2- Öncelikle karneyi çocuğunuzla birlikte gözden geçirin.

3- Hangi derslerin sınav ağırlıklı olduğunu sorun. Bazı derslerde sınav notları bazılarında ise ödev ve proje ödevleri daha ağırlıklı olarak değerlendirmeye giriyor. Strateji hatası yapıp yapmadığını öğrenin.

4- Sevdiği dersleri sorun. Bu derslerden başarılı olup olmadığını kontrol edin.

5- Olumlu davranışları ve notları sözel olarak ödüllendirin. İyi bakılırsa karnenin bir yerlerinde olumlu bir şeyler mutlaka bulunabiliyor. Devamsızlık gününün az olmasını bile olumlu olarak değerlendirebilirsiniz.

6- Karnenin olumlu yanlarını gördükten sonra olumsuzlukları öfkenizi kontrol altında tutmaya gayret ederek birlikte inceleyin.

7- Eğitim öğretim yılı veya dönemi sırasında ondan beklentilerinizi söyleyin. Zaman zaman çocuklar fazla beklenti içinde olduğunuzu düşünebiliyor ve bu durum, derslerinden tamamen uzaklaşmasına neden olabiliyor. Beklentilerinizi onunla paylaşmamanız ise onunla ilgilenmediğiniz ya da ders başarısının önemsiz olduğunu düşündüğünüz anlamına gelebiliyor. Sizin önem vermediğiniz bir şeye o da önem vermeyecektir.

İyi karnede abartılı tepkilerden kaçının

Başarılı çocuk, bütün bir yıl boyunca verdiği emeğin karşılığını alabilecek olmanın heyecanını yaşıyor. Ancak yine de karnedeki takdir yeterli olmayabiliyor. Bu durumda ebeveynlerinden de hak ettiği takdiri görmek istiyorlar.

İyi gelen karne için anne-babalara şu önerilerde bulunuyorum:

1- Çocuğunuzun başarı öyküsünü özetleyin. Dönem dönem yaşadığı hayal kırıklıklarını nasıl aştığını hatırlatın.

2- Notlarından çok, bu yıl neler öğrendiğini, geçen yıllara göre bilgi ve deneyim düzeyinde nasıl bir yol kat ettiğini ve bunun gelecek yıllara olan yansımasından bahsedin.

3- "Zaten bu senin görevin" gibi sert cümleler yerine, "Bir öğrenci olarak üzerine düşen görevleri çok güzel bir şekilde yerine getirdiğini görüyorum, tebrik ediyorum, bu bizi de çok mutlu ediyor" demek daha pozitif bir yaklaşım olabiliyor.

4- Abartılı tepkilerden kaçının. "Zaten sen dünyanın en zeki, en akıllı, en başarılı çocuğusun, başka türlü bir karne beklenemezdi." gibi realiteden uzak, abartılı ve beklenti düzeyi çok yüksek söylemlerden kaçının.

Zayıfı olan çocuklara ve öğrencilere tüyolar

Karnesinin kötü geleceğini bilen çocuklar genellikle son ana kadar bekler. Hatta karne almayı bile ertelemeye çalışabilir. Oysaki kaçmak yerine aileleri ile karne gününden önce konuşabilirler. Yaptıkları konuşmada derslerine verdiği önemden bahsedebilirler. Gelecek eğitim öğretim dönemi için planlarını yazılı olarak göstermeleri ailelerinin gözünde ne yaptığını bilen, hatasının farkına varmış ve düzeltme için çaba harcamaya hazır olduğu düşüncesinin gelişmesine neden olur. Ailelerin esas kızdığı notlar değil, çocuklarının çaba gösterip göstermediği, sorumluluk duygusunu kazanıp kazanmadığıdır. Ağlamak, "Kendime zarar veririm.", "Beni sevmiyorsunuz." gibi abartılı tepkiler vermek, durumu zorlaştırmaktan başka bir işe yaramaz.